Genel

Aşk-ı Memnu Tadında vol.2

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Aşk-ı Memnu Tadında vol.2

Özge ile fuckbuddy olarak sürdürdüğümüz ilişki gayet güzel bir şekilde devam ediyordu. Ben bu sırada başka kızlarla da takılıyordum elbette gayet açık bir ilişkimiz vardı tabi Özge de nişanlısı ile devam etmekteydi. Hatta işi iyice yüzsülüğe vurup bana sakso çekerken nişanlısı ile telefonda konuşuyor;

– Aşkım çok lezzetli bir dondurma yalıyorum şu an ondan sesim garip gelebilir.

Altımda becerilirken nişanlısı ile telefonda sanal sex yapıyordu.

– Evet aşkım sanki şu an içimdesin. İçimde bir yarrak varmış gibi hissediyorum. Sanki üzerimde biri varmış gibi.

Bazı kadınların ne kadar güvenilmez olduğuna çoğu kez tanık olmuştum ama bu kadar aşağılığını ilk defa görüyordum. Tabi beni alakadar eden bir konu değildi bu. Ben Özge ile sadece spor yapıyordum.

Özge benim için ücretsiz bir fahişeden farklı değildi. Tabi fahişelik hizmetlerinin yanında iş yerinde dosyalarıma yardım etmesi, getirimi götürümü yapması, evimi temizlemesi, bazı günler bana yemek yapması gibi ekstra hizmetler vardı. Bu ekstra hizmetlerinin yanına yeni bir hizmet daha eklenecekti. Özge pek istemeyerek hatta kazara da olsa muhabbet tellalım (pezevenk) olacaktı.

Özge ile öğle arası kahve içmeye çıkmıştık. Genelde iş yerindekiler bizi başbaşa görmesinler diye iş yerine uzakta ki cafeleri tercih ediyorduk. Cafe’nin bahçesine oturup garsona siparişimizi verdik. Özge ile yan yana oturmuştuk. Özge bazen elimi tutuyor, bazen de öpüşüyorduk. Kahvelerimiz gelmişti. Tam kahvelerimizi yudumlarken yanımıza uzun saçını at kuyruğu yapmış, kilolu, iğrenç giyim tarzı olan birisi geldi;

– Özge merhaba.
– (Çok şaşırmıştı ve heyecanlandı) Mer…Merhaba Hüseyin.
– Napıyorsunuz burada? Bu kim?

Bana “bu” diye hitap eden bir öküz hiç sevmem.

Ben: Kerem ben. Asıl sen kimsin Hüseyin?
Özge: Hüseyin kuzenimin Derya’nın sevgilisi. Kerem’de iş yerinden arkadaşım.
Hüseyin: Haa. Peki Emrah’ın (Özge’nin nişanlısı) haberi var mı bu durumdan?
Özge: Va..var tabi neden?
Ben: Sen ne demeye çalışıyorsun lan? Hangi durum?
Hüseyin: Seninle muhatap değilim koçum kes sesini.

“Koçum” ve “Kes sesini” gözümün dönmesi için yeterli kelimeler ve cümlelerdi. Uzun yıllar kick box yapmanın faydası, reflex icabı ayağa kalkıp önce Hüseyin’i ittirip suratına bir yan tekme ardından da sağlam bir sağ kroşe sallamışım. Benim gözüm döndüğü için hatırlamıyorum Özge ve görgü tanıkları öyle söylüyor. Garsonlar ve diğer müşteriler araya girmese katil olabilirdim herhalde. Hüseyin’in en son “polis çağırın adam öldürüyorlar” diye bağırdığını hatırlıyorum. Özge, Hüseyin ile birlikte cafeden çıktılar, bende iş yerine gittim. Bir kaç saat sonra Özge geldi;

– Kerem çok özür dilerim.
– Özrü senin değil kuzenin dilemesi lazım nereden bulmuş bu piçi.
– Yaa ne bilim işte. Bu arada Emrah’ı arayıp anlattı olanları.
– Sen ne dedin?
– Senin Duygu’nun sevgilisi olduğunu, ona hediye almak için birlikte dışarı çıktığımızı söyledim. Hediye aldıktan sonra da birer kahve içiyorduk ama Hüseyin gelince yanlış anladı ve ortalık karıştı dedim.
– Aferin sana. En iyi yalanın bu mu gerçekten?
– Ne bileyim aklıma ilk o geldi. Emrah’a Duygu’yu hep anlatırım onu tanıyor daha inandırıcı olsun istedim.
– İnandı mı bari?
– İnandı galiba.

Güzel yalandı ama Özge, nişanlısı Emrah’ın fazlasıyla takıntılı bir loser olduğunu yeni öğrenecekti. Tabi bu aşırı takıntıda Hüseyin piçinin Emrah’ı doldurmasının da payı vardır mutlaka.

Bu yaşanan olaylardan sonra çok değil 1-2 hafta sonra, iş yerinde odamda boş boş oturuyordum Özge aradı;

– Kerem aşağı gelsene sigara içtiğimiz yere acil konuşmamız lazım.
– Şu an meşgulüm Özge daha sonra konuşuruz.
– Yalvarırım gel çok önemli. Ölüm kalım meselesi çok kötüyüm.
– Tamam bekle geleceğim bu arada bana bir kahve alsana.
– Kerem lütfen acil diyorum.
– Tamam ben alırım kahvemi.

Bir filtre kahve alıp sigara içtiğimiz alana doğru ilerledim. Özge yanında Duygu ile birlikte sigara içiyordu. Özge gerçekten kötü görünüyordu. Sigaramı yakıp, kahvemden bir yudum aldım;

Ben: Özge neler oluyor?
Özge: Emrah aradı…
Duygu: (Sinirli bir şekilde) Anlat bakalım Kerem Bey’e belki yardımcı olur.
Ben: Sana da merhaba Duygu. Bugün yine çok sevimlisin.
Özge: Duygu lütfen izin ver. Emrah aradı haftasonu buraya gelecekmiş…
Ben: Eee gelsin ne var bunda?
Özge: Alanya’da bir otelde tatil ayarlamış.
Ben: Süper işte birlikte tatil yapar kafa dağıtırsınız biraz.
Özge: Kerem, Emrah 4 kişilik tatil almış.
Ben: 4 kişi derken?
Özge: Emrah, Ben, Duygu ve Sen…
Ben: (Gülerek) Güzel kadro ama haftasonu için başka planlarım var.
Duygu: Gördüğün gibi Özge, Kerem Bey’in başka planları varmış.
Ben: (Gülerek) Duygu benimle tatil yapmak için can attığının farkındayım.
Duygu: Ne demezsin. Şeytan görsün yüzünü.
Özge: Lütfen kavga etmeyin. Benim için gelmeniz lazım.
Duygu: Özge saçmalama ben Okan’a ne diyeceğim ayrıca gelmeyi geçtim Kerem’le sevgili taklidi mi yapacağız birde?
Ben: Gerçekten iyi bir fikir değil bu.
Özge: Lütfen ama Emrah beni terkeder. Kaç gündür sürekli sizden bahsediyoruz telefonda eğer sevgili olmadığınızı anlarsa yalancı durumuna düşerim.
Ben: Zaten yalancısın.
Duygu: Ben sana dedim Özge. Kerem’e bulaşma dedim. Nişanlını düşün dedim. Al işte sana Kerem.
Özge: Kerem?
Ben: (Evet biraz gaza geldim) Ne zaman gidiyoruz?
Özge: Cumartesi sabahı orada olmalıyız.
Ben: Tamam benim arabayla gideriz.
Özge: Gerçekten mi çok teşekkürler.
Duygu: Ben daha karar vermedim.
Ben: (Gülerek) Ben sana dedim Özge. Duygu’ya bulaşma ondan kanka olmaz dedim.
Duygu: (Gülerek) Sen tam bir pisliksin.
Ben: Öyleyimdir müstakbel sevgilim.
Duygu: Tamam gidelim bakalım.

Emrah’ın bu paranoyak tutumu (ki haksız da sayılmaz) sayesinde haftasonu bedava tatil yapacaktım. Cumartesi için planı yapmıştım. Önce Duygu’yu evinden alacaktım ardından Özge’lere geçip Özge’yi ve Emrah’ı. Küçük bir sırt çantama bir kaç şey yokup yola çıktım. Duygu’nun evini navigasyon yardımıyla buldum. Duygu çoktan tatil moduna girmişti üzerinde askılı bir body ve altında mini bir şort vardı. Duygu beyaz tenli, siyah kısa saçları vardı. Uzun boylu, yapılı bir kızdı. Aramız soğuktu ama araları ısıtma konusunda başarılı bir insandım. Duygu arabaya bindi birlikte Özge’lere gitmek için yola koyulduk, bu sırada Duygu’da boş boş konuşmaya başladı;

– Kerem eğer Emrah sorarsa iş yerinden tanıştık. Özge aramızı yaptı. Sen beni görür görmez aşık old…
– Duygu, Emrah bir şey sorarsa sadece çeneni kapalı tut ben hallederim.
– Ama…
– Sen sadece beni onayla yeter ben çözerim her şeyi.
– Peki. Bu arada ben seninle aynı oda da kalmam.
– Emrah herhalde 2 oda ayarlamış. Tamam ben Özge ya da Emrah ile kalırım sorun değil.
– (Sinirlendi) Dalga mı geçiyorsun?
– Evet dalga geçiyorum. Aynı oda da kalmazsak sevgili olduğumuzu nasıl kanıtlayacağız?
– Pfff tamam haklısın.
– Bu arada Okan’a ne söyledin?
– Bir şey söylemedim ailemle zaman geçireceğim dedim.

Bu hikayede benden sonra en masum kişi Okan herhalde. Tabi benim masumluğum da tartışmaya açıktır 🙂 Çok geçmedem Özge’lere gelmiştik. Özge ve Emrah yolun kenarında bizi bekliyordu. Emrah’ı gördükten sonra Özge’ye beni tercih ettiği için hak vermiştim. Saçları dökülmüş, gözlüklü, solucan gibi bir tipti, zayıf olmasına rağmen iğrenç bir göbeği vardı. Ayrıca bu iğrençliği demode bir giyim tarzıyla pekiştiriyordu. Bu tipe sahip olup “Nişanlım beni aldatıyor mu?” diye düşünmesi gerçekten enteresandı çünkü cevap için aynanın karşısına geçmesi yeterliydi. Duygu ile arabadan inip Emrah ile tanışmak için yanlarına gittik, bu sırada Duygu’nun elini tutmuştum el ele yanlarına gittik;

Ben: Merhaba Özge Hanım.
Özge: Kerem Bey merhaba. Tanıştırayım nişanlım Emrah.

Resmi bir dil kullanacağımı Özge’ye söylemiştim. Özge’de aynı şekilde resmiydi. Emrah bu resmiyeti görünce fazlasıyla şaşırmıştı;

– Merhaba Emrah Bey.
– Merhaba aslında bu kadar resmiyete gerek var mı?
– Evet var. Prensip meselesi çok yakın olmadığım insanlarla aramda hep mesafe olur.
– Özge ile yakın değil misiniz?
– Sevgilimin arkadaşı sadece. Yakın mı olmam gerekiyor? Siz Duygu ile yakın mısınız?
– Elbette hayır.
– Aslında bu saçma tatil organizasyonunuza dahil olmayacaktım ama Duygu çok ısrar etti.
– Birlikte bir şeyler yapalım diye şey etmiştim. Ayrıca Hüseyin’in yaptıkları için özür…
– Hüseyin sizin arkadaşınız mı?
– Evet sayılır.
– Umarım sizde onun gibi hastalıklı düşüncelere sahip değilsinizdir.
– Ne gibi hastalıklı düşünceler?
– Daha sonra konuşalım bu konuyu hadi gidelim artık.

Daha 5-10 dakika içinde Emrah’ı çektiğim algı operasyonu ile allak bullak edip baskı altına almıştım. İstikamet oteldi. Yol boyunca kızlar pot kırmamak için gerekmedikçe hiç konuşmadı. Duygu, Emrah’a sevgili olduğumuza inandırmak için sürekli elimi tutuyordu bende bazen elimi Duygu’nun bacaklarına atıyordum. Duygu ile takılma fikri kafamda iyice yer etmişti. Bu sırada Otele gelmiştik, butik bir oteldi. Fazla kalabalık olmaması benim gibi sessizliği seven birisi için iyiydi. Emrah resepsiyonda işlemleri halledip Duygu ile kalacağımız odanın anahtarını bana uzattı;

– Teşekkürler Emrah Bey görüşürüz.
– Abi lütfen bana Emrah de. Böyle resmiyete pek alışık değilim ben.
– Tamam bakarız. Şimdi izninle dinlenelim biraz.
– Tamam abi havuzda görüşürüz.

Emrah aslında saf ve iyi bir çocuktu. Özge gibi bir şeytanın elinde oyuncak olması muhtemeldi ve tamamen Hüseyin’in gazına gelmişti ama şu an pişmandı. Bana aklı sıra iyi davranarak günah çıkartıyordu.

Duygu ile kalacağımız odaya gelmiştik. Büyük bir yatak vardı ve hemen yanında asılı duran dev bir ayna. Sevişmek için fazlasıyla uygun bir odaydı. Ben sırt çantamı yere atıp, t-shirtümü çıkararak kendimi yatağa atmıştım. Duygu tabi durur mu;

– Kerem herhalde o yatakta yatacağını düşünmüyorsun.
– Duygu oda da başka yatak yok farkındaysan.
– Beni alakadar etmez.
– Beni hiç alakadar etmez. Ben bu yatakta yatacağım.
– Peki ben?
– Tekrar ediyorum beni hiç alakadar etmez.
– Yaa sen tam bir pisliksin.
– Yatak büyük bir köşede sen yatarsın bir köşede ben.
– Pfff tamam ne yapalım katlanacağız.

Bu sırada Duygu’nun telefonu çaldı. Arayan Okan’dı. Duygu benden sessiz olmamı rica etti. Bende zaten duşa gireceğimi söyledim. Soğuk suda bir duş aldım. Havluyu belime dolayarak tekrar odaya geçtim. Bu sırada Duygu bikinisini giyinmişti. Bu kızın fiziği gerçekten tatlıydı;

– Kerem oda da bende varım farkındaysan.
– Eee?
– Keşke çıplak gezmesen odanın içinde.
– Çıplak değilim farkındaysan havlum var.
– O da olmasaydı.
– İstersen havluyu da çıkarayım.
– Pislik yapma yaa.
– Sende bikinilisin.
– Aynı şey mi?
– Hayır ama onları da çıkarabilirsin istetsen.
– Çok komik lütfen banyoda giyinir misin?

Hiç bir şey demeden minibardan soğuk bir bira alıp sigara yaktım ve yatağa uzandım. Duygu iyice sinirlenmişti. Yatağın yanına gelip söyleniyordu. Elini tutup yatağın kenarına oturttum;

– Duygu senin benle derdin ne?
– Bir derdim yok.
– Bence var. Biraz sakin ol.
– Sakinim Kerem bırakır mısın?
– Bence pek sakin değilsin.

Bir anda eğilip Duygu’nun dudaklarından öpmeye başladım. Duygu da biraz karşılık verip beni öpsede daha sonra beni iterek ayağa kalktı arkasını bana döndü ve aynaya bakıyordu ama bu öpücükten sonra siniri biraz geçmişti sanki;

– Kerem yapma lütfen.
– Zaten bir şey yapmıyorum.
– İyi.
– (Gülerek) Kısa sürdü ama güzeldi.
– Kerem beni Özge gibi kandıramazsın.
– Nasıl kandırabilirim?
– Ben Okan’ı seviyorum.
– Özge’de Emrah’ı seviyor.
– Kerem lütfen aramızda bir şey olmayacak.
– Buna sen ya da ben karar veremeyiz.
– Kim karar verir peki?
– Tamamen o an ki hislerimiz, arzularımız, şehvetimiz.

Yataktan kalkıp Duygu’nun arkasına geçtim vr ellerimi karnına dolayıp kendime doğru çekip boynundan öpmeye başladım. Duygu artık durumu kabullenmişti. Yine de “Kerem yapma lütfen, Kerem bırak beni” diyerek suçu tamamen benim üstüme atmaya çalışıyordu. Karnında duran ellerim yavaşça bikinisinden içeri girerek vajinasına ulaşmıştı. Bir yandan vajinasını okşuyor diğer yandan boynunu öpüp, emiyordum. Duygu daha fazla direnememişti, başını yana çevirip dudaklarımızı buluşturdu. Bu sırada benim alet devasa boyut almıştı, belime sarılı olan havluyu parçalıyordu adeta. Duygu’nun bikini üstünü çıkarıp göğüslerini okşamaya başladım. Göğüsleri avuçlarıma sığacak büyüklükteydi. Göğüs uçlarını iki parmağımın arasına alıp sıkıştırıyordum. Göğüs uçları sertleşmişti her şey yolunda gidiyordu. Duygu şimdiden zevkin doruklarına çıkmıştı sayemde. Yüzünü bana doğru dönüp ellerini boynuma dolayarak “Sen nasıl bir şeysin yaa” dedi. Bende gülerek “Muhteşem bir şeyim” diyerek Duygu’yu kucağıma alıp yatağa yatırdım. Bikinisinin altınıda çıkarıp attım, Duygu yatakta çırılçıplak beni bekliyordu. Belime sarılı olan havluyu çıkardım. Duygu devasa haldeki aletimi görünce dudaklarını yalamaya ve ısırmaya başlamıştı. Yüzümde pis bir gülümsemeyle Duygu’ya aletimi gösterip “İster misin?” dedim. Duygu güldü “Gel buraya” diyerek aletimi ağzına aldı. Çılgınlar gibi emiyordu bu konu da fazlasıyla başarılıydı. Gırtlağına kadar sokuyor iyice vakumluyordu. Elleriyle de aletimi ve toplarımı okşuyordu. Biraz daha sakso çektirdikten sonra 69 pozisyonuna geçtik. Duygu’nun vajinasını dillerken o da benim aleti gırtlağına kadar sokuyordu. Gözlerim bir an yatağın hemen karşısında duran dev aynaya takıldı. Muhteşem bir görüntü vardı adeta canlı yayın bir porno film izliyordum ve başrolde ben vardım.

69 pozisyonunda takıldıktan sonra artık “Macera başlasın” diyerek Duygu’yu yüzü aynaya bakacak şekilde dogystyle pozisyonda domaltıp arkasına geçtim. Aletimi usulca ıslak vajinasına yerleştirip yavaş yavaş içine girdim. Aletim tamamen Duygu’nun vajinasının içindeydi. O şekilde biraz durup tabiri caize aletimi Duygu’nun içinde dans ettiriyordum. Duygu kendinden geçmiş haldeydi. Biraz durduktan sonra yavaşça çıkardım ve hızlı bir şekilde tekrar köklememle Duygu “ahhhh” diye bağırdı. Duymak istediğim ses buydu. Seri bir şekilde gidip gelmeye başladım. Duygu’nun vajinasına girdikçe kasıklarım, Duygu’nun kalçalarına çarpıp ritmik bir ses çıkartıyordu. Duygu “Evet devam et çok iyi, durma devam et” diye yalvarıyordu. İkimizde aynada film izler gibi bu muhteşem anı izliyorduk.

Duygu’yu o pozisyonda biraz daha becerdikten sonra içinden çıkıp poziyon değişikliğine gittim. Bu sefer Duygu’yu yan yatırdım, Duygu bacaklarını ayırdı bende yandan vajinasına girmeye başladım. Kaşık pozisyonuna benzer bir pozisyondu. Duygu sıkıca elimi tutuyordu ara sıra da yüzünü bana doğru çevirip öpüşüyorduk. Pek randımanlı bir pozisyon olmadı bence, hoşuma gitmediği için tekrar pozisyon değiştirip bu sefer Duygu’yu yüz üstü yatırıp üstüne çıktım. En sevdiğim pozisyon buydu. Kontrol tamamen bendeydi elimlede saçlarını çekip, kafasına bastıra bastıra vajinasını beceriyordum. Zevkten uçuyorduk resmen. Daha sonra aletimi Duygu’nun vajinasından çıkartıp ağzına soktum. Duygu yalaya yalaya beni boşaltmıştı.

Duygu ile yatakta bayıldık resmen. Bana sarılmıştı sigara ve bira içiyorduk;

– Kerem biz ne yaptık ya?
– Ne yaptık?
– Çok güzeldi.
– Benim açımdan idare ederdi.
– (Gülerek) Pislik yapmasan olmuyor değil mi?
– Asla olmaz.

Sigaradan sonra yataktan kalkıp tekrar soğuk suyla duş aldım. Duygu bu sırada Okan’ı aramıştı ve temizlenip bikinisini giyinmişti. Bende duştan çıkıp mayomu giyindim ve birlikte el ele havuza indik. Özge ve Emrah şezloglarda uzanıp güneşleniyorlardı. Özge bizi görünce kalkıp “Nerede kaldınız akşam oldu” dedi. Duygu “Uyuduk biraz yol yordu bizi” dedi. Ben hemen havuza girdim serinlemeye fazlasıyla ihtiyacım vardı. Çok geçmeden Duygu’da yanıma geldi. Havuzda bana sarılıyordu, öpüyordu. Özge’nin gözleri bizim üzerimizdeydi. Bir ara Özge ve Duygu içki almak için bara gittiler. Ayak üstü konuşuyorlardı. Vücut dillerinden anladığım kadarıyla Özge sinirliydi. Duygu ile yakınlaşmamız onu rahatsız etmişti anlaşılan. Bu sırada Emrah’la bizde havadan sudan boş muhabbet ediyorduk. Emrah konuyu dönüp dolaştırıp Hüseyin’e getiriyordu;

– Abi bir cümle kurmuştun Hüseyin için “Hastalıklı düşünceler” diye nasıl düşünceler onlar?
– Emrah boşver şimdi Hüseyin’i ne güzel tatildeyiz kafa dinliyoruz.
– Kerem Abi lütfen anlat bir şey biliyorsan.
– Sen bir şey biliyorsan anlat Emrah.
– Abi Hüseyin bana şey dedi…
– Ne dedi?
– Sen ve Özge arasında bir ilişki varmış.
– Sende buna inandın mı?
– Yaa işte…
– İnandın.
– Abi görmeden karar veremedim diyelim.
– Şimdi ne düşünüyorsun?
– Yanılmışım abi.
– Hüseyin’in hastalıklı düşünceleri nedir biliyor musun?
– Nedir abi?
– Özge ile seni ayırmak. Belki de Özge ile kendi birlikte olmak istiyor.
– Hayır abi sanmıyorum olamaz.
– Sana şu kadarını söylüyorum biz Özge ile sadece kahve içerken gelip kavga çıkardı. Sen Özge’nin nişanlısı olarak bizi öyle görsen böyle tepki vermezdin.
– Bilemiyorum ama…
– Bana güven sadece kıskançlık böyle bir tepki verdirir Emrah. Bildiğin kavga ettik daha doğrusu ben dövdüm Hüseyin’i.
– Kafam çok karıştı.
– Tabi belki de yanılıyorumdur ama bu konular uzmanlık alanımdır.

Zehri tamamen Emrah’a vermiştim. Artık bu zehir onun beynini çürütecekti. Ben tamamen aklanmıştım ve yeni şüpheli Hüseyin olmuştu. Eee böyle bir cezayı da hak ediyordu Hüseyin denen piç.

Hava kararmıştı Duygu ile tekrar odamıza geçmiştik. Duygu’da Özge ile neler konuştuğunu anlatmıştı. Tahmin ettiğim gibi Özge, Duygu ile yakınlaşmamızdan hoşnut değildi;

– Gaza gelip bir şey anlatmadın değil mi?
– Saçmalama Kerem o kadar salak değilim.
– Aferin azda olsa akıllı hatunsun.
– (Gülerek) Kapa çeneni lütfen.
– Gelde kapat.
– Zevkle.

Duygu dudaklarıma yumulmuştu. Yatakta öpüşüyorduk yavaş yavaşta soyunmaya başlamıştık. Akşam yemeğinden önce Duygu bir posta daha istiyordu anlaşılan. Yataktan kalkıp banyoya geçtik. Duşun altına girdik ayakta öpüşmeye devam ediyorduk. Duygu’yu duvara yaslayıp tek bacağını elimle kaldırarak vajinasını iyice açıp araya aletimi sokmuştum. Sert ve hızlı bir şekilde gidip geliyordum. Islak bedenlerimiz birbirine çarptıkça ses çıkarıyordu. Duygu’nun zevk çığlıkları banyoda yankılanıyordu. Duygu’nun vajinasına girdikçe Duygu adeta havalanıyordu. İkimizde çok keyif alıyorduk. Daha fazla dayanamayıp Duygu’nun içinden çıkıp bacaklarına boşalmıştım. Duygu yüzünü tekrar bana dönüp dudaklarımdan öpmeye başladı ve “Seni seviyorum ben yaa” dedi. İddialı bir laftı ve bu laflardan hiç hoşlanmazdım. Kurulanıp odaya geçmiştik. Duygu’nun telefonu çalıyordu arayan Okan’dı. Bundan önce de bir çok kez aradığını söyledi, tonlarca cevapsız arama vardı. Duygu telefonu açmadı;

– Okan’dan ayrılacağım.
– Saçmalama neden?
– Seni istiyorum ben.
– İyi bir fikir değil bu.
– Sen beni istemiyor musun?
– Duygu bu sorunun cevabı yok.
– Kerem ben sadece senin olmak istiyorum.
– Ben Okan gibi biri değilim.
– İşte tam olarakta bu yüzden seni istiyorum.
– Bence bunu bir daha düşün.

Bu sohbetten sonra Duygu biraz tribe girmişti bana karşı ama yalan söyleyecek değildim. Beraber yemeğe indik. Emrah ve Özge çoktan yemeğe başlamışlardı. Ben yemekten çok alkole vermiştim bünyeyi. Duygu’da bana eşlik ediyordu. Rakı ile başlayıp viski ile devam etmiştik. Duygu’nun kafası baya iyi olmuştu. Kulağıma eğilip “Seni çok seviyorum, sana aşığım” dedi. Bu klasik kız duygusallıklarını hiç çekemiyordum. Özge akşam için otelin diskosuna gitmeyi önerdi. Duygu “Ben çok yorgunum yatacağım” dedi. Bende açıkcası pek istemiyordum. Yemekten sonra Duygu ile odamıza geri döndük. Aksiyon kaldığı yerden devam edecekti.

Sabaha kadar çılgınlar gibi seviştik gecenin ilerleyen saatlerinde çırılçıplak balkona çıktık. Etrafta kimse yoktu Duygu’yu balkon demirlerine dayayıp becermeye başladım. Bir yandan da elimle ağzını kapatıyordum bağırmaması için. Daha sonra balkondaki sandalyeye oturdum, Duygu’da kucağıma oturup aletimi içine alarak zıplamaya başladı bir postada balkonda kaymıştım Duygu’ya. O gece durmak bilmedik en son otele yürüme mesafesinde olan denize gidip çırılçıplak denize girdik ve o karanlıkta sadece ay ışığında kumsalda Duygu ile seviştik. Sabaha doğru odaya gelebilmiştik, yatakta sarılıp uyuduk. Öğlene doğru ancak uyanabildik , kahvaltımızı edip otelden ayrıldık.

Özge’nin nişanlısını Duygu ile sevgili olduğumuza inandırmak için girdiğimiz bu oyun bana Duygu’yu kazandırmıştı. Özge resmen kendi elleriyle bana Duygu’yu hediye etmişti. Tabi bundan sonra Özge’nin yanında Duygu ile de uğraşmak zorunda kalacaktım. Ayrıca Emrah’ta, Hüseyin ile yüzleşecekti. Yalan ve yasak aşklarla dolu bir girdabın içinde zevk avcılığı yapıyordum. Daha oyunun çok başında olduğumuzun bilincindeydim. Devam edecek…

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Comment here